05 Mayıs 2007

VATAN SEVDASIYMIŞ

29 Nisan 2007 ilerde çocuklarıma anlatacağım bir gün. Meydanlarda “Dağ başını duman almışşşş” diye elimizde tek yürek olduğumuz bayraklar ile yürüdüğümüz gün.
Çağlayan’da değildim.Olamadım orda ama sonrasına yetişmeye çalıştım. Bütün günü evdeki televizyonumdan canlı izledim. Kanaltürk gene bir önceki Ankara “Tandoğan” mitingi gibi canlı verdi tüm bu toplantıyı. Milyonlar ordaydı. Biz de evlerimizden gönül bağı ile ordaydık. Ama ne zamanki fırsatını buldum hemen kendimi Taksim’e attım. Kalabalığın bir kısmının içinde kendimi kaybettim. Hayatımda hiç bu kadar içimde bir aşkı hissetmemiştim. Sevda buydu demek ki. Vatan sevdası buydu demek ki. Türk sivil kuvvetleri, Türk silahlı kuvvetleri sonunda, kendi aramızda biz milliyetçi insanların yıllardır dediğini diyebildi. Bu uşakların, bu şehidimize “kelle”, terörist başına “sayın” diye hitap eden bu din istismarcılarını sonunda fark edebildiler.
Ne mutlu Türk’üm diyemeyen, ulus yerine ümmet anlayışı güden, üst kimlik diye diye TBMM’nin tüm karar organlarını ele geçirip, Atatürk’ün bizlere emanet ettiği cumhuriyeti, eyalet sistemi ile parçalayacak olan bu kendini bilmezleri birilerinin silkelemesi gerekiyordu. Önce genelkurmayın muhtırası ile silkelendiler. Dün de milyonlar silkti…(!)
Geri dönersem düne, aklımdan çıkaramayacağım an; artık saat 22:00 sularında bayraklarını katlayıp Taksim’de olağan yürüyüşlerine geçen insanlarımızdan birinin bir anlık dikkatsizliği sonucu bayrağını düşürdüğü andır. O neydi ya. Görülmeliydi. Bir anda öylesine voltalar atan kalabalıkta herkes bayrağı kaldırmak için hamle yaptı! Bir iki kişi değil, hepimiz. Düşüren arkadaş ama hepimizden hızlı eğildi yere..
O bayrak düşemezdi. O bayrak biziz, o bayrağın kırmızısı, hepimizin kanı. Kanı bozuk olanlar anlamaz bu renkten. Onların anlayacağı ABD mavisidir. Ya da ampulün sarısı.
1000 DİRİLMİŞ KITAlar ayıldı, imam da bayıldı.....

Hiç yorum yok: