01 Eylül 2011

Zeki EROZAN Hocama

Ne iyi başlamıştı her şey. basitti gayet anlaşılır. 30 Ağustos ile Ramazan bayramı iç içe geçecek sonra tüm yarimlar tam olacak 9 gün olacaktı tatil. kacamayanlar denize kaçacak. gurbettekiler ailelerine kavuşacaktı..
Ki oldu. mesajlar gülüşmeler konuşmalar ile başladı ilk gün.Gayet misafirperver annem ve babamın etekleri altında agirladik geleni gideni. hava mükemmel, yüzler neşeli. peki ama nedir bu sessizlik şimdi..

Yarısını anca okuyabildigim devamını okumama müsade etmeyen telefonuma küfürler yagdirdigim bir acı mesaj.

Enerjisi ile yarısı yaşındakilere kıskançlık yasatan, sevgi dolu,mutluluk dolu, yaninda iken sadece gülmek istediğiniz, yüzünün her kirisiginda bir deneyim olduğunu, her tavrının yıllarca yaşadığı tüm zorluklarla dalga gecebilmesinden o derece hoş durduğunu algiladiginiz, konuşmasındaki laflara kahkalar atarken verdiği derslerin ne derece mühim olduğunu bildiğiniz koca çınar, Ankara yol arkadasim, saydığım sevdiğim ve neden bu kadar gec tanıdık biz birbirimizi dediğim, beyefendi adam... Iş yerinde onu görüp mutlu olacagim binlerce dakika ... Dinleyeceğim sayısız hikayesi...anısı... öğüdü...

Sayın Zeki Erozan hocam vefat etti. Onunla aynı cümlede yaşam ve yaşam sevinci yanyana gelirdi bu sefer ölüm geldi kondu yanına.

Önce hiç bir şey yazmak istemedim sadece üç nokta koydum.. ne diyim ne yazayım..
ama öyle bir günki bayram matem oldu. Ağlamak anlamsız, şekerler tatsız artık...

Yarın son görevimi yapacağım, ama hep dualarla sizi yalnız hiç bırakmayacağım sayın hocam...

Aysuhan.
31.08.2011
Güzelce.

Ek: Bugün camiye gelirken arabayı gösterdiğiniz o beleş, sote yere park ettim hocam. İlk kez .. bugün..





htc mobile ile yazılmıştır

Hiç yorum yok: